Ana içeriğe atla

Vikingler


Burası İsveç, Vikingler'in diyarı. Savaşçı karakterleri ve gemileri ile ünlü olan Vikingler benim için büyük bir merak konusu olduğundan Vikingler'in izini sürmek için İsveç ve Danimarka'ya seyahat ettim.


Vikingler İsveç, Norveç, Danimarka kökenli olup, bunun dışında İzlanda, Grönland ve İskoçya'da  da hüküm sürmüşlerdir. Kristof Kolomb'dan önce Amerika'yı keşfeden Vikingler Kanada'da da koloniler kurmuşlardır. Ayrıca Vikingler'in bir kısmı Fransa'nın kuzeyinde bulunan ve Normandiya olarak adlandırılan bölgeye yerleşmişlerdir. 

Ayasofya

Rusya topraklarına da saldıran Vikingler Bizans sınırlarına kadar ilerlemişlerdir. Bizanslılar kuzeyden gelen bu halka "Rhus" şeklinde hitap etmiş ve bir zamanlar bugünkü Rusya topraklarında Vikingler egemen olduğu için zamanla burada yaşayan halk Rus adını almıştır. İstanbul'u da kuşatan Vikingler, İstanbul kıyılarını yağmalamışlardır. Ancak sonrasında Bizans ile ticari ve dostane ilişkiler kuran Vikingler, paralı asker olarak Bizans için de savaşmışlardır.

İşte yukarıda görmüş olduğunuz fotoğraf bu günlerden kalan şirin bir hatıradır. Ayasofya'yı ziyaret eden Halvdan isimli bir Viking askeri orada bulunan bir taşa "Halvdan buradaydı" ifadesini kazımıştır. Belki de bu, tarihteki ilk check-in olabilir :)


Her ne kadar barbar olarak tanınsalar da Vikingler'de de demokrasi mevcuttu. Vikingler'de "Thing" adı verilen ve tüm özgür yurttaşlardan oluşan bir meclis bulunuyordu. Bu meclise kadınlar da katılabiliyordu. Vikingler'de de kölelik sistemi mevcuttu. Dolayısıyla köleler bu meclise katılamıyordu.

Odin

Vikingler 8. ve 11. yüzyıllar arasında çok güçlülerdi. Odin başta olmak üzere, Thor ve Freya gibi birçok tanrıya tapan Vikingler, Vikingler 11. yy'da Hristiyan olduktan sonra durulmuşlardır.



İsveç'teki kiliselerde gemi maketi bulunuyor. Bana söylenene göre deniz hayatlarının bir parçası olan İsveçliler kötü güçlerden bu şekilde korunduklarına inanıyorlar.


İtiraf etmeliyim ki, Vikingler denildiğinde gözümde yalnızca savaşçılar, gemiler ve barbar bir toplum canlanıyordu. Fakat Vikingler'den kalan eserleri gördüğümde fikrim değişti. Yukarıda gördüğünüz üzere, İsveç'te rastladığım Viking çizimlerine şaşkınlıkla bakıyorum.




Bunlar da bu çizimlerin yakın çekimleri.


Vikingler ayrıca bir takım yazıtlar dikmişlerdir. Yukarıda bunların bir örneğini görmektesiniz. İsveçli bir arkadaşımın köyünde bulunan bu yazıtları gördüğümde traktörle ilerlemekte olduğumuzdan ne yazık ki fotoğrafları uzaktan çekebildim.





Neyse ki Danimarka Kopenhag'ta bulunan Danimarka Ulusal Müzesi'nde bazı yazıtları görme şansı buldum. Bunların örneklerini yukarıdaki fotoğraflarda görmektesiniz. Aşağıda ise yine bu müzede dikkatimi çeken parçaları paylaşmak istedim.


Bu giysi Bronz Çağı'na ait bir kadın kıyafetinin birebir kopyası. 


Buradaki korunaklı alanda ise yukarıdaki giysinin orijinali bulunuyor.


İşte bunlar aklımızdaki Viking imajının temsilcisi olan boynuzlu miğferler. Her ne kadar Vikingler'in bu miğferleri kafalarından çıkarmadıklarını düşünsek de, boynuzlu miğferler günlük kullanılan bir obje olmayıp, törensel amaçlarla kullanılmışlardır. Korkusuz savaşçılar olan Vikingler, başlarını koruyacak hiçbir başlık kullanmaksızın savaşmışlardır.




Yukarıda bir Viking gemisinin kalıntılarını görmektesiniz. Vikingler gemilerini uzun ve hafif yaparlardı. Yeri geldiğinde bu gemileri sırtlarında taşıdıkları için bu durum onlara kolaylık sağlardı.



M.Ö. 1550 yılına ait Viking kılıçları


Viking tabutu






Vikingler'e ait takılar.








Vikingler'e ait objeler.

Kopenhag, Danimarka

Böylece, İsveç ve Danimarka turunu tamamlarken, güzel insanları tanımış olmanın sıcaklığını, yeni bilgiler öğrenmiş olmanın mutluluğunu ve yeni yerler görmüş olmanın heyecanını yaşıyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Antik Yunan

Efes Antik Kenti Antik Yunan medeniyeti her zaman ilgimi çekmiştir. Benim için bu ilgiyi doruğa ulaştıran ve bu eserlerin peşinden şehir şehir gezmeme neden olan şey yıllar önce Efes Antik Kenti'ni görmek oldu. Bu nedenle benim için Efes'in yeri ayrıdır. Efes Antik Kenti İzmir'in Selçuk ilçesinde yer almaktadır. Oldukça geniş bir alana yayılmış olan Efes Antik Kenti tiyatro, tapınaklar ve diğer eserler ile muhteşem bir görsel şölendir. Görkemli bir geçmişi olan Efes, bu toprakların Roma İmparatorluğu tarafından fethedilmesinin ardından, Asya eyaletinin başkenti olmuştur. Efes'te inşa edilen Artemis Tapınağı dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilmektedir. İngilizler tarafından götürülen Artemis Tapınağı'nın parçaları British Museum'da sergilenmekte   olduğundan, tapınağın bulunduğu yerde birkaç sütundan başka bir şey görmeniz mümkün değildir. Yukarıdaki Antik Yunan haritasından da göreceğiniz üzere, Efes dışında daha başka birço

Laodikya Kilisesi ve Roma İmparatorluğu'nda Hristiyanlık

Bir önceki yazıda Denizli'de bulunan Laodikya Antik Kenti'nden bahsetmiş ve Roma İmparatorluğu döneminden kalan eserleri anlatmıştım. Laodikya Antik Kenti'ndeki yerleşim Roma İmparatorluğu'nda Hristiyanlığın yayılmasından sonraki dönemde de devam ettiğinden bu antik kentin bir de kilisesi bulunuyor. Bu dönemde yapılan ilk kiliselerden biri olan Laodikya Kilisesi'ni anlatacağım bu yazıda Roma İmparatorluğu ve Hristiyanlığın ilişkisinden de bahsedeceğim.   Bildiğiniz üzere; Antik Yunan devletlerinde ve devamındaki Roma İmparatorluğu'nda çok tanrılı bir din anlayışı mevcuttu. Bizim Yunan Mitolojisi olarak adlandırdığımız yapı aslında o dönemdeki inanç sistemini oluşturuyordu. Dolayısıyla, Yunan ve Roma döneminden kalan antik kentlerdeki kutsal mekanlar Zeus, Apollon, Artemis gibi tanrı ve tanrıçalara adanan tapınaklardır.  Laodikya Antik Kenti'nde de, bir önceki yazımda bahsettiğim, Apollon, Artemis ve Afrodit'e adanan, yukarıdaki fotoğrafta yer alan tapına

Sagalassos Antik Kenti&Antoninler Çeşmesi

  Geçen hafta paylaştığım yazıda bahsettiğim üzere, bu yazımda Sagalassos Antik Kenti'ni anlatacağım. Elbette, 1.700 metre yükseklikte yer alan ve çok geniş bir alana yayılan bu büyüleyici yerde geçirdiğim 3,5 saati her detayıyla anlatmam mümkün değil.  Sagalassos Burdur'un Ağlasun ilçesinde yer alıyor. Ağlasun adı da Sagalassos'un zaman içerisinde türetilmesi ile verilen bir isim. Antik kent yüksek bir dağın yamacında kurulu iken, Selçuklular Anadolu'ya geldiklerinde antik kentin aşağısında yer alan ovaya, bugünkü Ağlasun ilçesine yerleşmişlerdir.  Sagalassos Antik Kenti, bir Anadolu halkı olan Luviler tarafından kurulmuş ve M.Ö. 333 yılında Büyük İskender tarafından fethedilmiştir. M.Ö. 25 yılında ise Roma İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. Burada bulunan yapıların çoğu Roma dönemine aittir. Sagalassos Antik Kenti 2009 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınmıştır.  Sagalassos, Roma İmparatoru Hadrian döneminde Roma İmaparatorluğu'nun Pisidia e

Salvador Dali'nin Evrenine Yolculuk

Salvador Dali yaşamı ve yapıtlarıyla beni kendisine hayran bırakan bir sanatçı. Bu nedenle onun doğduğu şehre gidip, onun kurduğu müzeyi görmek istedim. Salvador Dali, İspanya'nın Katalonya bölgesinde yer alan Figueres şehrinden. Dali Müzesi de yine bu şehirde bulunuyor. Figueres'e Barselona'dan trenle 1,5 saatte ulaşılabiliyor. Bu yaz Barselona'ya gittiğimde, oradan Figueres'e geçerek Dali'nin yaşadığı diyarı ve müzesindeki eserleri görme fırsatı buldum. Dali'nin müzesine doğru yürürken karşıma çıkan küçük bir meydanda buna rastladım, Dali! Müze girişine uzanan merdivenlerdeyim. Figueres çok büyük bir yer olmadığından yürüyerek müzeye ulaşmam zor olmadı.  Karşınızda Dali müzesi. Bu bina eskiden tiyatro binası olarak kullanılıyormuş. Bu dönemde Dali ilk sergisini yine bu binada açmış ve o zaman henüz 14 yaşındaymış. 1930'lu yıllarda İspanya iç savaşı sırasında harap hale gelen bu bina 1960'lı yıllarda belediye ta

Batı Karadeniz'in Gizli Hazinesi: Pompeiopolis Antik Kenti

  Roma İmparatorluğu'ndan kalan antik kentler denilince hep Ege ve Akdeniz bölgesi akla gelir. Oysa Karadeniz Bölgesi'nde de birçok antik kent bulunuyor. Yalnızca henüz kazıları tamamlanmadığı için çok fazla kişi tarafından bilinmiyor. İşte Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde yer alan Pompeiopolis Antik Kenti de bunlardan biri.  (Görsel: https://tr.wikipedia.org/wiki/Pontus_Krallığı) Kastamonu, geçmişte Karadeniz'de hüküm süren Pontus Krallığı sınırları içerisinde yer almaktaydı. M.Ö. 1. yüzyılda Romalılar'ın Pontus Krallığı'nı ortadan kaldırmalarının ardından Roma İmparatorluğu'nun Paflagonya eyaleti içerisine dahil edilmiştir. Pompeiopolis, şehri fetheden Romalı komutan Pompeius tarafından M.Ö. 65 yılında, Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde kurulmuştur. Kent daha sonrasında Roma İmparatorluğu'nun Paflagonya eyaletinin başkenti ilan edilmiştir. Türkler'in Anadolu'ya girmesinden sonra, 1213 yılında, bu bölge Çobanoğulları Beyliği'nin hakimiyet