Ana içeriğe atla

Phaselis Antik Kenti'nde Doğa ve Tarih Yok Oluyor

İki ay önce, Phaselis Antik Kenti'nin koruma alanı içerisindeki iki koyuna plaj ve günübirlik tesis yapılmak üzere ihale yapıldığı, hemen ardından koruma alanına beton dökülmeye başlandığı haberini aldık. Phaselis'in akıbeti belirsizken, 2012 yılında ziyaret ettiğim bu antik kenti bu yazıyla anmak istedim. Tabi hem Phaselis'in hem de benim 10 yaş daha genç olduğumuz fotoğraflarla :) 

(Görsel: https://tr.wikipedia.org/wiki/Likya)

Phaselis Antik Kenti, M.Ö. 690 yılında Rodoslular tarafından kurulmuş, M.Ö. 167 yılında ise Likya Birliği'ne dahil olmuştur. Şehir, M.Ö. 43 yılında Roma İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. 

Yukarıdaki haritada Likya şehirlerinin bulunduğu yerleri görmektesiniz. Phaselis günümüzde Antalya'nın doğusunda, Kemer ilçesinde yer almaktadır. 


Phaselis çam ağaçlarıyla kaplı harika bir ormanın içerisinde yer alıyor. Zaten bu antik kent aynı zamanda Antalya Bey Dağları Milli Parkı sınırları içerisinde. Şehrin bu güzel caddesi limana uzanıyor. 

Ben burayı Instagram kullanmaya başlamadan 5 yıl önce ziyaret etmiştim. O zamanlar fotoğrafları fotoğraf makinesi ile çekiyormuşuz. Şu an bu bile çok nostaljik geliyor. 

Bu arada, antik kente giderken neden topuklu ayakkabı giydin demeyin, plansız gelişti :) İş için Kemer'e gitmişken kalmam gerekince bu fırsatı değerlendirmiş oldum. O zamanlar yeni avukatken şehir dışı duruşma vs. işleri asla kaçırmıyordum. İş nedeniyle seyahat ettiğim için yol ve konaklama masrafını bedavaya getirerek, adliyedeki işimi bitirdikten sonra, oradaki tarihi yerleri ve müzeleri geziyordum. Zaten düşük bir ücret ödeyerek müze kart çıkardığınızda bir yıl boyunca sınırsız olarak tüm arkeolojik alanları ve müzeleri gezebiliyorsunuz. Yani emin olun bir şeyi gerçekten isteyen bir yolunu buluyor :) 


İşte burası da şehrin limanı. Deniz ticareti konusunda çok ilerlemiş olan Phaselis'in 3 tane limanı bulunuyor.


Yukarıdaki fotoğrafta ise Phaselis'in tiyatrosunu görmektesiniz. Tiyatro oldukça küçük.

(Görsel: https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/antalya/gezilecekyer/phaselis)

Şehirdeki en önemli yapı su kemerleri. Bu kemerler vasıtasıyla su tepeden şehre taşınmıştır.


Şimdi gelelim Phaselis'in bugün karşı karşıya olduğu duruma, yani yapılması planlanan plaj ve buna bağlı tesislerin yaratacağı yıkıma. 

Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz üzere; eskiden de insanlar Phaselis antik kentinin doğal koylarında yüzebiliyordu. Hem antik kenti görüp hem de denize girebiliyordunuz. Fakat şu an antik kent koruma alanındaki koylara büyük bir tesis yapılarak tüm doğal güzellik yok edilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı konu ile ilgili yaptığı açıklamada burada yapılan çalışmaların doğaya ve tarihi eserlere hiçbir şekilde zarar vermeyeceğini beyan etti. Ancak bu çok mümkün görünmüyor. 

(Görsel: https://www.diken.com.tr/phaselis-talani-yargiya-tasindi-ced-almaya-bile-tenezzul-edilmemis)

Mevcut durumda yapılmak istenen, Phaselis Antik Kenti koruma alanındaki Alacasu (Cennet) ve Bostanlık koylarına plaj için tesis kurmak. Bu amaçla antik kente 1000 metreküpün üzerinde beton dökülecek. Proje 85 bin metrekarelik alanı kapsıyor. Kafeterya, otopark, duş, tuvalet derken burayı birçok yapı işgal edecek. Oysa burası 1. derecede arkeolojik sit alanı statüsündeki koruma alanı içerisinde yer aldığından yapılaşmaya açılması mümkün değil. Burası ayrıca Antalya Bey Dağları Milli Parkı sınırları içerisinde. Yani bu yapılan her yönden kabul edilemez nitelikte.

(Görsel: https://www.gazeteduvar.com.tr/phaselis-projesi-revizyon-yapilarak-kabul-edildi-haber-1611188)

Phaselis'e yapılması planlanan bu proje çok tepki çekti. 6 Şubat'ta Türkiye çok büyük bir deprem ile sarsılmışken ve her yerde hayat durmuşken 14 Şubat'ta bu ihale için sözleşme imzalanması tepkileri daha da arttırdı. Nitekim yapılan itirazlar üzerine proje üç kez Antalya Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun önüne götürüldü. Proje revize edilse de bu karardan vazgeçilmedi. 

Bunun dışında, bu projenin iptali için Mimarlar Odası Antalya Şubesi tarafından idare mahkemesinde dava açıldı. Henüz bu konuda yeni bir habere rastlamadım; ki zaten biliyorsunuz yargılamalar çok ama çok uzun sürüyor. Yine de umarım bu konuda iyi haberler alırız. 

(Görsel: https://www.turkiyeturizm.com/phaselis-antik-kentin-betonlasmasina-musaade-etmeyecegiz-72078h.htm)

Çevreye etki etme ihtimali olan projelerde öncelikle Çevresel Etki Değerlendirme Raporu yani kısaca ÇED Raporu alınması gerekmektedir. Kamu İhale Kanunu’na göre de, ÇED Raporu alınması gereken hallerde bu rapor alınmadan ihale yapılması mümkün değildir. Ancak Phaselis'i yapılaşmaya açan bu proje için ÇED raporu da alınmamıştır.

ÇED Raporu alınmasının amacı yapılacak faaliyetlerin çevresel etkilerinin önceden tespit edilmesi ve gereken önlemlerin alınmasıdır. Ancak incelenen projenin çevre üzerindeki etkileri nedeniyle uygulanmasında sakınca varsa, yani bir takım önlemler ile ilerlemesi mümkün değilse, olumsuz karar verilmektedir. Bu durumda olumlu ÇED raporu alamayan projelerin uygulanması mümkün değildir. 

ÇED Raporu alınması sürecinde bölge halkı da sürece dahil edilmektedir. Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği gereğince, yapılacak projeden en çok etkilenmesi beklenen ilgili halkın kolaylıkla ulaşabileceği merkezi bir yerde halkın bilgilendirilmesi ve sürece katılımı toplantısı düzenlenmesi gerekmektedir. Tarihi, saati, yeri ve konusu önceden ilan edilen bu toplantıda halkın görüş, öneri ve itirazları toplantı tutanağına yazılmaktadır. Ancak Phaselis'teki durum çevre halkı tarafından antik kent koruma alanına iş makinelerinin girmesi ile öğrenilmiştir. 


Bu ülke hepimizin, bu dünya hepimizin. Bu bizim tarihimiz, bu bizim ağacımız, bu bizim çocuklarımıza mirasımız. Lütfen böyle konularda siyaseti ve her şeyi bir kenara bırakın, sadece elinizi vicdanınıza koyun, sizce bu yapılan doğru mu?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Antik Yunan

Efes Antik Kenti Antik Yunan medeniyeti her zaman ilgimi çekmiştir. Benim için bu ilgiyi doruğa ulaştıran ve bu eserlerin peşinden şehir şehir gezmeme neden olan şey yıllar önce Efes Antik Kenti'ni görmek oldu. Bu nedenle benim için Efes'in yeri ayrıdır. Efes Antik Kenti İzmir'in Selçuk ilçesinde yer almaktadır. Oldukça geniş bir alana yayılmış olan Efes Antik Kenti tiyatro, tapınaklar ve diğer eserler ile muhteşem bir görsel şölendir. Görkemli bir geçmişi olan Efes, bu toprakların Roma İmparatorluğu tarafından fethedilmesinin ardından, Asya eyaletinin başkenti olmuştur. Efes'te inşa edilen Artemis Tapınağı dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilmektedir. İngilizler tarafından götürülen Artemis Tapınağı'nın parçaları British Museum'da sergilenmekte   olduğundan, tapınağın bulunduğu yerde birkaç sütundan başka bir şey görmeniz mümkün değildir. Yukarıdaki Antik Yunan haritasından da göreceğiniz üzere, Efes dışında daha başka birço

Salvador Dali'nin Evrenine Yolculuk

Salvador Dali yaşamı ve yapıtlarıyla beni kendisine hayran bırakan bir sanatçı. Bu nedenle onun doğduğu şehre gidip, onun kurduğu müzeyi görmek istedim. Salvador Dali, İspanya'nın Katalonya bölgesinde yer alan Figueres şehrinden. Dali Müzesi de yine bu şehirde bulunuyor. Figueres'e Barselona'dan trenle 1,5 saatte ulaşılabiliyor. Bu yaz Barselona'ya gittiğimde, oradan Figueres'e geçerek Dali'nin yaşadığı diyarı ve müzesindeki eserleri görme fırsatı buldum. Dali'nin müzesine doğru yürürken karşıma çıkan küçük bir meydanda buna rastladım, Dali! Müze girişine uzanan merdivenlerdeyim. Figueres çok büyük bir yer olmadığından yürüyerek müzeye ulaşmam zor olmadı.  Karşınızda Dali müzesi. Bu bina eskiden tiyatro binası olarak kullanılıyormuş. Bu dönemde Dali ilk sergisini yine bu binada açmış ve o zaman henüz 14 yaşındaymış. 1930'lu yıllarda İspanya iç savaşı sırasında harap hale gelen bu bina 1960'lı yıllarda belediye ta

Laodikya Kilisesi ve Roma İmparatorluğu'nda Hristiyanlık

Bir önceki yazıda Denizli'de bulunan Laodikya Antik Kenti'nden bahsetmiş ve Roma İmparatorluğu döneminden kalan eserleri anlatmıştım. Laodikya Antik Kenti'ndeki yerleşim Roma İmparatorluğu'nda Hristiyanlığın yayılmasından sonraki dönemde de devam ettiğinden bu antik kentin bir de kilisesi bulunuyor. Bu dönemde yapılan ilk kiliselerden biri olan Laodikya Kilisesi'ni anlatacağım bu yazıda Roma İmparatorluğu ve Hristiyanlığın ilişkisinden de bahsedeceğim.   Bildiğiniz üzere; Antik Yunan devletlerinde ve devamındaki Roma İmparatorluğu'nda çok tanrılı bir din anlayışı mevcuttu. Bizim Yunan Mitolojisi olarak adlandırdığımız yapı aslında o dönemdeki inanç sistemini oluşturuyordu. Dolayısıyla, Yunan ve Roma döneminden kalan antik kentlerdeki kutsal mekanlar Zeus, Apollon, Artemis gibi tanrı ve tanrıçalara adanan tapınaklardır.  Laodikya Antik Kenti'nde de, bir önceki yazımda bahsettiğim, Apollon, Artemis ve Afrodit'e adanan, yukarıdaki fotoğrafta yer alan tapına

Romalılar ve Anadolu

Roma İmparatorluğu tarihteki en büyük imparatorluklardan biri olmasına rağmen ülkemizdeki tarih derslerinde bu imparatorluğa çok fazla yer verilmez.  Roma İmparatorluğu'nun En Geniş Sınırları Üstelik, yukarıdaki haritada görüleceği üzere, bugünkü Türkiye topraklarının tamamı bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nun bir parçası olmasına rağmen. Sezar Roma İmparatorluğu denilince akla gelen ilk kişi Sezar ise de, Sezar Roma İmparatoru değildir. Sezar, Roma İmparatorluğu'nun hemen öncesinde, Roma Cumhuriyeti'nde başa geçmiştir. Ancak devleti diktatörlüğe sürüklediği iddiasıyla evlat edinmiş olduğu Brutus'ün önderliğinde suikaste uğrayarak M.Ö. 44'te hayatını kaybetmiştir. Augustus Sezar'ın hayatını kaybetmesinin ardından, Marcus Antonius, Marcus Aemilius Lepidus ve Augustus üçlü bir ittifak oluşturarak yönetimi paylaşmışlardır. Bu geçiş döneminin ardından, Sezar'ın yeğeni ve evlatlığı olan Augustus yönetimi ele geçirmiş ve ülkeyi b

Sagalassos Antik Kenti&Antoninler Çeşmesi

  Geçen hafta paylaştığım yazıda bahsettiğim üzere, bu yazımda Sagalassos Antik Kenti'ni anlatacağım. Elbette, 1.700 metre yükseklikte yer alan ve çok geniş bir alana yayılan bu büyüleyici yerde geçirdiğim 3,5 saati her detayıyla anlatmam mümkün değil.  Sagalassos Burdur'un Ağlasun ilçesinde yer alıyor. Ağlasun adı da Sagalassos'un zaman içerisinde türetilmesi ile verilen bir isim. Antik kent yüksek bir dağın yamacında kurulu iken, Selçuklular Anadolu'ya geldiklerinde antik kentin aşağısında yer alan ovaya, bugünkü Ağlasun ilçesine yerleşmişlerdir.  Sagalassos Antik Kenti, bir Anadolu halkı olan Luviler tarafından kurulmuş ve M.Ö. 333 yılında Büyük İskender tarafından fethedilmiştir. M.Ö. 25 yılında ise Roma İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. Burada bulunan yapıların çoğu Roma dönemine aittir. Sagalassos Antik Kenti 2009 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınmıştır.  Sagalassos, Roma İmparatoru Hadrian döneminde Roma İmaparatorluğu'nun Pisidia e