Ana içeriğe atla

Avrupa'nın Masal Kenti Brugge


Ortaçağda kurulmuş ve bu yapısını aynen muhafaza etmiş bir şehir düşünün, işte Brugge böyle bir yer. Brugge Belçika'da bulunuyor. Küçücük bir şehir olmasına rağmen turistlerin en popüler uğrak yerlerinden biri olma özelliğini taşıyor.



Brugge'de yer alan evler adeta tek bir elden çıkmışçasına uyumlu. Brugge sokaklarında yürürken birbirinden güzel taş evlerin büyüsüne kendinizi kaptırmamanız imkansız.


Brugge'ye gitmek için öncelikle Brüksel'e uçabilir, sonrasında trenle yaklaşık 1,5 saatlik bir yolculuğun ardından şehre ulaşabilirsiniz. Yalnızca bir hafta sonunuzu ayırarak Brugge'nin güzelliğini keşfetmeniz mümkün.





Yukarıdaki resimler Brugge'nin muhteşem mimarisinin yalnızca birkaç örneği. 


Şehri sokak sokak gezerek keşfetmenin yanı sıra, Belfry Kulesi'ne tırmanarak tüm şehrin ayaklarınızın altında uzanıp gitmesini izlemek de çok keyifli. 



Belfry Kulesi'ne tırmandığınızda yukarıdaki manzara ile karşılaşacaksınız ve çıkarken merdivenler sizi biraz yorsa da kesinlikle pişman olmayacaksınız.




Brugge de tıpkı Amsterdam gibi bir kanallar şehri. Bu kanallar boyunca yürüyebilir, aynı zamanda tekne turu ile de şehrin güzelliğini keşfedebilirsiniz.


Kanalları takip ederek yürürken bu eve rastladım ve turistlerden bıkan ev sahiplerinin fotoğraf çekilmemesi için uyarı levhası koymalarına rağmen kaçamak bir fotoğraf çekmekten kendimi alamadım.


Brugge'nin önemli kiliselerinden biri The Church of Our Lady. Bu kilisede yukarıdaki resimde yer alan ve İsa'nın son yemeğini tasvir eden fresk ile karşılaştım ve hayran kaldım.



Yine bu kilisede yer alan, yukarıdaki resimde görmüş olduğunuz ahşap oyma, her bir detayıyla görenleri büyülemeyi başarıyor.


The Church of Our Lady'nin bir başka özelliği Michalengelo'nun ünlü Meryem Ana ve Çocuğu heykelini barındırıyor olması.


Yukarıdaki resimde görmekte olduğunuz yer Basiliek van het Heilige Bloed, yani Kutsal Kan Bazilikası. Flemenkçe'de Bloed "kan" anlamına gelirken, bu kelime Almanca'da "aptal" anlamına geldiği için ister istemez gülümsüyorum.  


Adından da anlaşılacağı üzere, bu kilisede Hz. İsa'nın kanı sergileniyor. En azından onlar bu şekilde inanıyorlar ve yukarıdaki resimde gördüğünüz gibi kutsal kanı görmek için sıraya giriyorlar.



Bir hukukçu olarak, yukarıdaki resimde yer alan, Brugge'nin eski mahkeme salonunu görmeden dönmem elbette mümkün değildi. 


Yukarıdaki resimde bu mahkeme salonunda yapılan bir yargılamayı tasvir eden bir tabloyu görmektesiniz.


Mahkeme salonunda yer alan ahşap oymalar ve freskler de gerçekten göz kamaştırıcı. 


Kısacası, mimarisi, kanalları ve masalsı sokakları ile Brugge bir ziyareti fazlasıyla hak ediyor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Antik Yunan

Efes Antik Kenti Antik Yunan medeniyeti her zaman ilgimi çekmiştir. Benim için bu ilgiyi doruğa ulaştıran ve bu eserlerin peşinden şehir şehir gezmeme neden olan şey yıllar önce Efes Antik Kenti'ni görmek oldu. Bu nedenle benim için Efes'in yeri ayrıdır. Efes Antik Kenti İzmir'in Selçuk ilçesinde yer almaktadır. Oldukça geniş bir alana yayılmış olan Efes Antik Kenti tiyatro, tapınaklar ve diğer eserler ile muhteşem bir görsel şölendir. Görkemli bir geçmişi olan Efes, bu toprakların Roma İmparatorluğu tarafından fethedilmesinin ardından, Asya eyaletinin başkenti olmuştur. Efes'te inşa edilen Artemis Tapınağı dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilmektedir. İngilizler tarafından götürülen Artemis Tapınağı'nın parçaları British Museum'da sergilenmekte   olduğundan, tapınağın bulunduğu yerde birkaç sütundan başka bir şey görmeniz mümkün değildir. Yukarıdaki Antik Yunan haritasından da göreceğiniz üzere, Efes dışında daha başka birço

Laodikya Kilisesi ve Roma İmparatorluğu'nda Hristiyanlık

Bir önceki yazıda Denizli'de bulunan Laodikya Antik Kenti'nden bahsetmiş ve Roma İmparatorluğu döneminden kalan eserleri anlatmıştım. Laodikya Antik Kenti'ndeki yerleşim Roma İmparatorluğu'nda Hristiyanlığın yayılmasından sonraki dönemde de devam ettiğinden bu antik kentin bir de kilisesi bulunuyor. Bu dönemde yapılan ilk kiliselerden biri olan Laodikya Kilisesi'ni anlatacağım bu yazıda Roma İmparatorluğu ve Hristiyanlığın ilişkisinden de bahsedeceğim.   Bildiğiniz üzere; Antik Yunan devletlerinde ve devamındaki Roma İmparatorluğu'nda çok tanrılı bir din anlayışı mevcuttu. Bizim Yunan Mitolojisi olarak adlandırdığımız yapı aslında o dönemdeki inanç sistemini oluşturuyordu. Dolayısıyla, Yunan ve Roma döneminden kalan antik kentlerdeki kutsal mekanlar Zeus, Apollon, Artemis gibi tanrı ve tanrıçalara adanan tapınaklardır.  Laodikya Antik Kenti'nde de, bir önceki yazımda bahsettiğim, Apollon, Artemis ve Afrodit'e adanan, yukarıdaki fotoğrafta yer alan tapına

Sagalassos Antik Kenti&Antoninler Çeşmesi

  Geçen hafta paylaştığım yazıda bahsettiğim üzere, bu yazımda Sagalassos Antik Kenti'ni anlatacağım. Elbette, 1.700 metre yükseklikte yer alan ve çok geniş bir alana yayılan bu büyüleyici yerde geçirdiğim 3,5 saati her detayıyla anlatmam mümkün değil.  Sagalassos Burdur'un Ağlasun ilçesinde yer alıyor. Ağlasun adı da Sagalassos'un zaman içerisinde türetilmesi ile verilen bir isim. Antik kent yüksek bir dağın yamacında kurulu iken, Selçuklular Anadolu'ya geldiklerinde antik kentin aşağısında yer alan ovaya, bugünkü Ağlasun ilçesine yerleşmişlerdir.  Sagalassos Antik Kenti, bir Anadolu halkı olan Luviler tarafından kurulmuş ve M.Ö. 333 yılında Büyük İskender tarafından fethedilmiştir. M.Ö. 25 yılında ise Roma İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. Burada bulunan yapıların çoğu Roma dönemine aittir. Sagalassos Antik Kenti 2009 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınmıştır.  Sagalassos, Roma İmparatoru Hadrian döneminde Roma İmaparatorluğu'nun Pisidia e

Salvador Dali'nin Evrenine Yolculuk

Salvador Dali yaşamı ve yapıtlarıyla beni kendisine hayran bırakan bir sanatçı. Bu nedenle onun doğduğu şehre gidip, onun kurduğu müzeyi görmek istedim. Salvador Dali, İspanya'nın Katalonya bölgesinde yer alan Figueres şehrinden. Dali Müzesi de yine bu şehirde bulunuyor. Figueres'e Barselona'dan trenle 1,5 saatte ulaşılabiliyor. Bu yaz Barselona'ya gittiğimde, oradan Figueres'e geçerek Dali'nin yaşadığı diyarı ve müzesindeki eserleri görme fırsatı buldum. Dali'nin müzesine doğru yürürken karşıma çıkan küçük bir meydanda buna rastladım, Dali! Müze girişine uzanan merdivenlerdeyim. Figueres çok büyük bir yer olmadığından yürüyerek müzeye ulaşmam zor olmadı.  Karşınızda Dali müzesi. Bu bina eskiden tiyatro binası olarak kullanılıyormuş. Bu dönemde Dali ilk sergisini yine bu binada açmış ve o zaman henüz 14 yaşındaymış. 1930'lu yıllarda İspanya iç savaşı sırasında harap hale gelen bu bina 1960'lı yıllarda belediye ta

Batı Karadeniz'in Gizli Hazinesi: Pompeiopolis Antik Kenti

  Roma İmparatorluğu'ndan kalan antik kentler denilince hep Ege ve Akdeniz bölgesi akla gelir. Oysa Karadeniz Bölgesi'nde de birçok antik kent bulunuyor. Yalnızca henüz kazıları tamamlanmadığı için çok fazla kişi tarafından bilinmiyor. İşte Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde yer alan Pompeiopolis Antik Kenti de bunlardan biri.  (Görsel: https://tr.wikipedia.org/wiki/Pontus_Krallığı) Kastamonu, geçmişte Karadeniz'de hüküm süren Pontus Krallığı sınırları içerisinde yer almaktaydı. M.Ö. 1. yüzyılda Romalılar'ın Pontus Krallığı'nı ortadan kaldırmalarının ardından Roma İmparatorluğu'nun Paflagonya eyaleti içerisine dahil edilmiştir. Pompeiopolis, şehri fetheden Romalı komutan Pompeius tarafından M.Ö. 65 yılında, Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde kurulmuştur. Kent daha sonrasında Roma İmparatorluğu'nun Paflagonya eyaletinin başkenti ilan edilmiştir. Türkler'in Anadolu'ya girmesinden sonra, 1213 yılında, bu bölge Çobanoğulları Beyliği'nin hakimiyet