Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Selanik: Ata'ya Ziyaret

Selanik'e gidip Atatürk'ün doğduğu şehri ve yaşadığı evi görmeyi yıllardır istiyordum. Sonunda bu yaz bu isteğimi gerçekleştirdim. Türkiye'nin ve Türklerin kaderini değiştiren bu adam benim için büyük bir kahraman. Zira; Atatürk bu ülkeyi bağımsızlığa kavuşturmakla kalmadı, kıyafetleri, eğitimi, alfabeyi ve daha birçok şeyi değiştirdi, bu ülkeyi bu coğrafyadaki diğer ülkelerden kat be kat ileri götüren muhteşem devrimler yaptı. Her şey bir yana, kadınları toplumsal yaşama kazandırdı. Eğitimimi, özgürlüğümü, mesleğimi ve daha birçok şeyi borçlu olduğum bu muhteşem insanın doğduğu evde olmak mükemmel bir duyguydu. Yukarıdaki fotoğrafta ise Atatürk'ün evini dış cepheden görmektesiniz.  Selanik'e gitmemdeki tek sebep Atatürk'ün burada doğup büyümüş olması ve onun evini ziyaret edebilecek olmamdı. Bu sebeple Atatürk'ün evi dışında görebileceğim pek bir şey yok diye düşünmüştüm. Meğer yanılmışım, çünkü Selanik'e bayıldım! Atina...

Belalı Yolculuk: Atina

Önceki yıl Atina’ya gitmeye karar verdim ve yola çıktım. Atina’ya giderken çok mutluydum. Yunan kültürünü sevdiğim için bu şehrin tam benlik olduğunu düşünüyordım. Ayrıca Atina’nın İstanbul’un ya da en azından İzmir’in karşı kıyıdaki ikizi olduğunu düşünüyordum. Atina’nın İzmir ile kıyaslanamayacak kadar küçük olduğunu görünce çok şaşırdım. Yine de bu şehire geldiğim için mutluydum çünkü başıma geleceklerden habersizdim :) Yolculuklarda yanımda çok fazla nakit taşımayı sevmiyorum. Çünkü malum, her şeyle karşılaşabiliriz. Atina'ya giderken de yanımda fazla para yoktu, gidince ihtiyacım oldukça çekerim diye düşünüyordum.  Uçaktan inice doğrudan otele geçtim. Check-in yapıp ücreti ödemek istediğimde kredi kartı kabul etmediklerini, çünkü ekonomik kriz sebebiyle kredi kartı ile aldıkları ödemeleri bankadan tahsil edemediklerini söylediler. Ben de cebimdeki nakitin çoğunu verip ödemeyi bu şekilde yapmak zorunda kaldım. Ertesi gün yeniden para çekerim diye umursamadım.  ...

Paskalya Hatırası

Ellerimizdeki boyanmış yumurtalarla ne mi yapıyoruz? Paskalya Bayramı'nı kutluyoruz. Yumurtaları tokuşturup birbirimizin yumurtasını kırmaya çalışıyoruz, ne yazık ki o şanslı kişi ben değilim :) Bu yazı ile, Avrupa'da Paskalya Bayramı'na ilişkin izlenimlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Hristiyanlarca her yıl ilkbaharda kutlanan paskalya bayramı ile Hz. İsa'nın çarmıha gerildikten sonra yeniden dirilişi kutlanıyor. Bildiğiniz üzere, bizim inancımıza göre Hz. İsa çarmıha gerilmedi. Zira; Allah onu yanına aldı. Bu husus Kuran'da Nisa suresinde şu şekilde belirtilmiştir: "Halbuki onu öldürmediler. Onu salbetmediler (asmadılar) da. Onlara İsa gibi gösterildi. Aksine, Allah onu kendine yükseltmiştir." Hristiyanlar ise İsa'nın çarmıha gerildiğine, üç gün sonra ise, bir Pazar günü, yani Paskalya günü dirildiğine inanıyorlar.  Paskalya'nın en önemli sembolü rengarenk boyanmış yumurtalar. Kimileri yumurtayı tek renge boyarken kimileri ise...